Özellikle büyük şehirlerde, spor yapılabilir alanların artması, her mahalle arasında birer ikişer halı sahanın açılması, spor yapan insan sayısında artışa neden olurken bazı olumsuzlukları da beraberinde getirmektedir. Bu olumsuzluklardan önemli bir grubu diz sakatlıkları oluşturmaktadır. Son dönem polikliniklere “ ön çapraz bağımda yırtık var, ön çapraz bağımda kopma var, yan çapraz bağlarım yırtılmış” gibi hasta tanımlı şikayetler oldukça sık duyulmaya başlandı. Bu haftaki yazıyı, bazı şeylerin daha anlaşılır olması, bazı hataların giderilmesi ve doğru yönlendirmek gerekliliğini düşünerek kaleme aldım. Umarım yol gösterici olur.
Öncelikle ön çapraz bağ (ÖÇB) nedir? Ne iş yapar? Kısaca açıklayalım. Bu bağ dizde uyluk kemiği (femur) ile kaval kemiği (tibia) arasında iki bant halinde duran bir bağdır. Dizin arkadan öne doğru hareket etmesini engeller. Yani dizin stabilizasyonunu sağlayan önemli bir bağdır.
Bağ koptuğu zaman, hastada erken dönemde dizde şişlik ve ağrı, zaman geçtikçe dizde boşalma hissi, öne kayma şikayetleri oluşur. Hastaların bir kısmı, bağ koparken dizden ses geldiğini duymaktadır. Genellikle ÖÇB yaralanması, spor yaralanmaları, özellikle kontakt sporlar dediğimiz sert ve çarpışmalı spor dallarında daha az olarak travmalar sonrası (trafik kazası gibi) olabilmektedir. Bağ yaralanması oluş mekanizmasında dizin alt kısmı sabit kalırken üst kısmının dönmesi önemli rol oynar. Son yıllarda halk arasında ön çapraz bağ yaralanmalarının artışı, halı saha futbol maçlarına katılım ile doğru orantılı olarak artmaktadır. Çünkü bazı sahaların zeminin standartların altında olması, sporcuların giydiği spor ayakkabısının sahaya uygun olmaması, yeterince ısınma, denge ve esneklik çalışmadan sahaya girme sevdası, yaralanma için ortam oluşturmaktadır.
Peki bağ yaralanması olduktan sonra kopuk, yırtık gibi kavramlar önemli mi? Tedavi nasıl planlanır?
Halk arasında bahsedilen bağ kopması, bağın tamamının yırtılması anlamına gelmektedir. Aktif sporcularda bağ kopması ile bağ yırtığı arasında tedavi olarak hiçbir fark yoktur. Çünkü kısmi de olsa yırtık olan bağ, şiddetli dönme gerektiren hareketlerde tamamen kopabilir ve sonuçta farklı sorunlara risk oluşturabilmektedir. Bu yüzden profesyonel sporcular ve aktif spor hayatı olanlarda tedavi olarak cerrahi müdahale önerilebilir. Ancak gerek kısmi gerekse tam ön çapraz bağ yırtığı olan aktif sporcu olmayan hastalarda, hayattan beklenti tarzı, yaşam şekli, cerrahiye veya rehabilitasyona olan inancı ve güvenine göre tedaviyi planlamak gerekir.
Ön çapraz bağ tedavileri cerrahi ya da konservatif olarak iki gruptur. Yukarıda bahsettiğim nedenlerden ötürü cerrahi önerilen hasta, cerrahi sonrası ikinci günde rehabilitasyona başlanır. Yapılan rehabilitasyon adım adım planlanır. Sporcunun sahaya dönüşü 5-7 aydır. Cerrahi sonrası yapılan iyi bir sportif rehabilitasyon, sporcunun eski performansına yakın ve hatta daha iyi bir durumda olmasına yardımcıdır. Ancak rehabilitasyonu zayıf, denge-kuvvet ve saha testleri yapılmadan sahaya sürülen sporcu tekrar bağ yırtığı için ciddi adaydır.
Konservatif tedavide ise rehabilitasyonda diz çevresi güçlendirilir, derin duyu ve denge çalışmaları yaptırılıp hastanın günlük aktivite düzeyine ulaşması amaçlanır. Ancak ön çapraz bağı kopmuş bir kişiye cerrahi tedavi görmeden futbol, voleybol, basketbol, tenis, hentbol gibi riskli spor dallarında faaliyet önerilmemeli, jogging, yüzme, yürüyüş ve bisiklet gibi aktiviteler önerilebilir.
Ön çapraz bağ yırtığından korunabilir miyiz?
Öncelikle egzersize uygun ekipman kullanımı, saha seçimi, ısınma periyodunun iyi değerlendirmesi diğer sakatlıklarda olduğu gibi bağ yaralanma riskini de azaltmaktadır. Yine son dönemlerde yapılan çalışmalar, spor öncesinde yapılan proprioseptif egzersiz programlarının ön çapraz bağ yaralanmalarında koruyucu etkisi olduğunu göstermektedir.